INTRODUCTION: The aim of this research is to reveal the general characteristics and research tendencies of the studies on self-efficacy in education by bibliometric analysis with various criteria of the published doctoral theses. METHODS: Within the scope of this study access was provided to a total of 31 national doctoral theses registered in the National Thesis Center database of the Council of Higher Education. Theses were examined within the criteria; publication year, university and department; research method, pattern and the notions associated with mental toughness.
ANALYSIS OF DATA: SPSS 26 package program was used for data analysis. Categorical variables were presented by graphs using descriptive (frequency and percentages) statistics.
RESULTS: After the research, it was determined that the doctoral theses published on self-efficacy were prepared in 17 different universities in total and mostly (%45) in the department of Educational Sciences. Research findings pointing out that the first doctoral thesis is published in 2007 and the highest number of theses were published in 2020; the correlational design was mostly (%36) preferred in the quantitative research method (%74). Finally, ‘emotional intelligence’ notion preference -associated with self-efficacy- at a rate (%11) is another finding of this research. DISCUSSION AND CONCLUSION: As a result, it can be said that the positivist paradigm tradition is dominant in doctoral thesis on self-efficacy and the correlational design are mostly preferred by quantitative research methods in this approach.
GİRİŞ ve AMAÇ: Bu araştırmanın amacı, eğitim alanında özyeterlik konusunda yayımlanmış olan doktora tezlerinin bibliyometrik analizini bazı ölçütler dâhilinde yaparak konuyla ilgili gerçekleştirilen çalışmaların genel özelliklerini ve araştırma eğilimlerini ortaya koymaktır.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Çalışma kapsamında Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı, Ulusal Tez Merkezi veri tabanına kayıtlı toplam 31 ulusal doktora tezine erişim sağlanmıştır. Tezler; yayım yılı, yayımlandığı üniversite ve anabilim dalı; kullanılan araştırma yöntemi, deseni ve özyeterlik ile ilişkilendirilen kavramlar şeklinde belirlenen ölçütler dâhilinde incelenmiştir.
VERİLERIN ANALİZİ: Verilerin analizi için SPSS 26 paket programı kullanılmıştır. İçerik analizi sonrasında kategorik değişkenler, betimleyici (frekans ve yüzdeler) istatistikler kullanılarak grafikler aracılığıyla sunulmuştur. BULGULAR: Araştırmada özyeterlik konusunda yayımlanan tezlerin toplamda 17 farklı üniversite bünyesinde ve büyük oranda (%45) Eğitimi Bilimleri anabilim dalında hazırlandığı tespit edilmiştir. İlk doktora tezinin 2007, en fazla sayıda tezin ise 2020 yılında (%16) yayımlandığını gösteren araştırma bulguları, bu tezlerde büyük ölçüde nicel araştırma yönteminde (%74) ilişkisel tarama deseninin (%36) tercih edildiğini işaret etmektedir. Son olarak, özyeterlik konulu çalışmaların ilişkilendirildiği kavramlar incelendiğinde ‘akademik başarı’ kavramının nispeten daha fazla (%11) tercih edilmiş olması bu çalışmanın bir diğer bulgusudur.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Bu araştırma sonrasında özyeterlik konulu doktora tezlerinde pozitivist paradigma geleneğinin baskın olduğu ve bu yaklaşımda nicel araştırma yöntemlerinde ilişkisel tarama modelinin sıklıkla tercih edildiği sonucu elde edilmiştir.